YEME BOZUKLUĞU

Yeme bozukluğu nedir?

Yeme bozuklukları genel olarak beden ağırlığıyla aşırı uğraş ve yeme davranışındaki değişikliklerle giden hastalıklardır. Bu tanı kategorisinde üç temel hastalık (anoreksiya nervoza-AN, bulimiya nevroza-BN, tıkınırcasına yeme bozukluğu-TYB) girer. Özellikle AN ve BN arasında kesin sınır keskin bir sınır çizmek mümkün değildir. Süreç boyunca her iki hastalık grubu da birbirine dönebilir; BN belirtileri ile başlayan bir hastada yıllar sonra hastalık AN belirtileri ile devam edebilir veya tam tersi olabilir.

 

Anoreksiya nervoza (AN) nedir?

AN’da kişide gıda alınımını kısıtlama söz konudur. Bu nedenle kişi genellikle yaşı ve boy uzunluğu için beklenen kilonun altındadır. Beklenenin altında bir vücut ağırlığına sahip olmasına karşın kilo almaktan ve şişman biri olmaktan aşırı korkar. Bu duruma kişinin vücut ağırlığını ya da biçimini algılama bozukluğu (beden algı bozukluğu) da eşlik eder. Yani kişi aynaya baktığında aslında zayıf olmasına rağmen tüm bedenini veya bedenin belirli bir bölgesini (kalçalar, basenler, göbek vb.) olduğundan daha kilolu olarak algılar.

AN’nın iki alt tipi vardır:

-    Kısıtlayan alt tip: Yeme alımı kısıtlanmıştır.

-    Bulimik alt tip: Tıkınma ataklarını takiben kusma ve/veya idrar/gaita söktürücülerin kullanımı ile yediklerini boşaltma davranışı vardır.

 

Bulimiya nervoza (BN) nedir?

BN’da tekrarlayan tıkınırcasına yeme nöbetlerinin ardından çıkarma davranışları (kilo almayı engellemek amacıyla kendini kusturma, idrar/gaita sökücülerin ve kilo verdirici ilaçların kötüye kullanımı, aşırı egzersiz) olur. Bu davranışlar ortalama 3 ay boyunca en az haftada 2 kere meydana gelir. Bu hastaların benlik saygısı beden ölçüleri ve kilodan fazlasıyla etkilenir. Yani hastalar kilo aldıkları dönemlerde kendileri hayatın hemen her alanında (fiziksel görüntü, akademik ve mesleki alan, sosyal alan) “başarısız” hissederken, kilo verdikleri dönemlerde bu durum tam tersine döner. 

 

Tıkınırcasına yeme bozukluğu (TYB) nedir?

TYB’nda BN’dan farklı olarak kişide çıkarma davranışı görülmeden sadece tıkınma davranışı görülür. Tıkınma davranışı şunları içerir:

-          Olağandan çok daha hızlı yeme

-          Rahatsızlık verecek düzeyde tokluk hissedene dek yeme

-          Bedensel açlık duymuyorken aşırı ölçülerde yeme

-          Yediğinin aşırı olmasından dolayı utandığı için kendi başına yeme

-          Daha sonra kendinden tiksinme, çökkünlük yaşama ya da büyük bir suçluluk duyma

 

Yeme bozukluğu gelişiminde risk etkenleri nelerdir?

Yeme bozuklukları kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülür. Genellikle ergenlik öncesi veya ergenlik döneminde başlamakla birlikte, her yaşta başlayabilir. Kilo vermenin, diyet yapmanın toplumsal olarak onaylandığı, zayıf görünümün “başarılı” olmakla eşdeğer tutulduğu batı toplumlarında daha sık görülmektedir. Medya araçlarının tüm dünyada yaygınlaşması ile batı-doğu kültürleri arasındaki fark giderek kapanmaktadır. Kilonun ve dış görünümünün önemli olduğu mesleklerde (mankenlik, balerinler, jimnastikçiler) çalışanlarda daha sık görülür.

 

Yeme bozukluğu bedene zarar verir mi?

Yeme bozukluğunun vücuttaki hemen her sistem üzerinde olumsuz etkileri vardır. Mide ve bağırsak kanamaları, kasların erimesi, dişlerin dökülmesi, kansızlık, hormonel dengesizlikler, kemik erimesi, sinir harabiyetleri bunlardan bazılarıdır. Özellikle çok düşük kilolu olan AN hastalarında veya aşırı çıkarma davranışı gösteren BN hatalarında kandaki elektrolit dengesizliklerine bağlı ani ölümler görülebilmektedir.  

 

Yeme bozukluklarının tedavisi nedir?

Yeme bozukluğu tedavisinde kullanılan temel ilaçlar antidepresanlardır. Özellikle hastalık inkarının yoğun olduğu, yeme ve kiloyla ilgili düşünceleri sanrısal düzeye yakın hastalarda atipik antipsikotiklerin kullanımı son yıllarda gündeme gelmiştir. Yeme bozukluklarının, özellikle de BN’nın tedavisinde etkili olan psikoterapi yöntemi bilişsel davranışçı terapidir. Hastalık gelişiminde psikodinamik etkenlerin belirgin olduğu hastalarda psikanalitik yönelimli psikoterapinin faydası olabilir. Hastalık seyrinde aile ilişkilerinin önemli olduğu olgularda tedaviye aile terapisi eklenebilir. Destek grupları etkili olabilir.   

 

Yeme bozukluklarının seyri nasıldır?

Genellikle kronik seyirlidir ve alevlenmelerle seyreder. Zamanla AN ve BN arasında geçişler görülür. Hastanın hastalığı konusunda içgörü geliştirmesi (bu tarz kilo verme davranışının “normal” olmayıp bir psikiyatrik hastalık olduğunu kabul etmesi) çoğunlukla zaman alır ve tedaviye başvurmalarındaki en önemli etken genellikle tıbbi komplikasyonlardır.